
Evimin bir bölümünde eski döküm radyatörler ve kömür kazanı, diğer bölümünde ise sonradan yapılan eklemede panel radyatörler ve eski bir doğal gaz kazanı bulunuyor. Kesin olarak doğal gaz kazanını yoğuşmalı bir kazanla değiştireceğim. Ancak kömür kazanının bağlantısını sürdürüp sürdürmeme konusunda henüz kararsızım. Radyatör seçiminde nelere dikkat etmeliyim?
Radyatör Seçiminde Teknik Kriterler
Öncelikle teknik konulara odaklanmak gerekiyor – radyatörlerin ısıl gücü, kazandan gelen su sıcaklığına bağlı olarak değişmeli. Farklı iki kazanla çalışabilecek radyatör sistemini doğru belirlemek kritik. Radyatör gücünü seçmek sandığınız kadar kolay değil. Neyse ki temel bir kural var: daha düşük sıcaklıkta su üreten ısı kaynağını dikkate alarak seçim yapabilirsiniz. Sıcaklık artışını termostatik vanalar otomatik olarak dengeleyebiliyor. Ayrıca radyatör tipinin mevcut sisteme uygunluğu da en az güç seçimi kadar önemli – çünkü her bağlantı türü uygun olmayabilir.
Kalorifer Performansını Etkileyen Faktörler
Su kaynaklı kaloriferin gücü, ısıtma sistemindeki su sıcaklığı ve ortam sıcaklığına bağlı olarak değişir. Bu nedenle kataloglarda performans değerleri, çalışma koşulları belirtilerek net bir şekilde gösterilir. Örneğin, 500 W gücündeki bir kalorifer 75/65/20°C parametreleriyle tanımlanabilir. Burada 75°C besleme suyu sıcaklığını, 65°C dönüş suyu sıcaklığını ve 20°C ortam sıcaklığını ifade eder. Ancak dikkat edilmesi gereken, farklı sıcaklık parametrelerinin de kullanılabileceğidir. Aynı radyatör için 90/70/20°C parametrelerinde güç çok daha yüksek olacaktır. Buna karşılık, su sıcaklığının düşürülmesi ise performansta ciddi bir azalmaya neden olur.
Panel Radyatörlerde Güç ve Performans Hesaplaması
Panel radyatörlerin ortalama güç performansını anlamak için bir tablo hazırladık. Bu tablo, besleme parametrelerine göre radyatörün ısıtma kapasitesini net bir şekilde gösteriyor. Farklı boyutlardaki panel radyatörlerde de benzer güç değişimleri görülüyor. Dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar var.
Standart olarak 20°C oda sıcaklığı referans alınır. Ancak oda sıcaklığı bu değerin üzerine çıkarsa, radyatörün verdiği ısı miktarı biraz azalır. Tam tersine, oda havası daha soğuksa radyatörün ısıtma gücü artar. Özellikle 20°C’nin üzerinde sıcak ortamları tercih edenler bu durumu göz önünde bulundurmalı.
Banyo gibi alanlarda ise standart sıcaklık 24°C olarak kabul edilir. Bu nedenle radyatör seçiminde bu faktörü de hesaba katmak gerekiyor.
Kalorifer Petek Sisteminin İncelikleri
Isıtma sistemleri konusunda deneyim sahibi olmayanlar için dilimli kalorifer peteklerinin güç hesaplaması biraz karmaşık gelebilir. Bu sistemlerde, genellikle alüminyum veya dökme demir malzemeden üretilen tek bir petek diliminin gücü ayrıntılı olarak belirtilir. Bunun nedeni, bu dilimli petek elemanlarını ihtiyaca göre farklı sayılarda birleştirerek istenen ısıtma gücüne ulaşılabilmesidir. Toplam güç, aslında tek bir petek diliminin gücünün katları şeklinde hesaplanır. Günümüzde üreticiler çoğunlukla hazır birleştirilmiş petek setleri sunsa da, hem tek dilim hem de set olarak güç hesaplama yöntemleri halen kullanılmaktadır.
Radyatör Gücünü Hesaplama Yöntemleri
Radyatör üreticileri, ürünlerin ısıtma gücünü farklı şekillerde hesaplar ve gösterirler. Genellikle üreticiler, 500 W gücündeki bir radyatör için Moc 500 W przy 75/65/20°C yerine Moc 500 W için Δt = 50°C formülünü kullanırlar. Buradaki Δt (delta t) sembolü, radyatörün ortalama sıcaklığı ile oda sıcaklığı arasındaki farkı ifade eder.
Örneğin, radyatörün besleme ve dönüş sıcaklıklarının ortalaması 70°C (75 + 65) / 2 = 70°C olarak hesaplanır. Odadaki sıcaklık 20°C ise, 70°C ile 20°C arasındaki fark 50°C olur. Bu hesaplama yöntemi, aslında 75/65/20°C formatıyla aynı bilgiyi farklı şekilde ifade etmektedir.
Alüminyum radyatörlerin güç tablosuna bakıldığında, panel radyatörlerle aynı güç seviyesine sahip olduğu görülür. Üreticiler, tek bir dilimin gücünü ve Δt parametrelerini de detaylı olarak paylaşırlar. Bu hesaplama yöntemi, tüketiciler için oldukça faydalı bir bilgilendirme sağlar.
Her iki radyatör tipinin (panel ve dilimli) su sıcaklığındaki değişimlere tepkisi neredeyse aynıdır. Aralarındaki fark yalnızca birkaç yüzde puandır. Bu nedenle, güç ve sıcaklık değişimine tepki açısından bu iki radyatör tipini birbirinin alternatifi olarak değerlendirebiliriz.
Kalorifer Bağlantı Tipleri ve Tercihler
Kalorifer peteklerinde bağlantı şekilleri çok çeşitlidir. Özellikle fan donanımlı petek modellerinde farklılıklar görülür. Peteğin yan, alt veya başka bir yerden bağlanması, doğru kurulum yapılması şartıyla sistemin çalışmasını etkilemez.
Geleneksel bağlantı tipi, yan tek taraflı bağlantıdır. Bu yöntemde besleme ve dönüş boruları petek yanından, duvardan veya zeminden geçirilebilir. Eskiden yaygın olan bu yöntem, günümüzde yerini duvar içi gizli boru tesisatına bırakmıştır.
Eski dönem döküm peteklerin değişiminde minimum tadilat prensibiyle çalışmak isteyenler, aynı bağlantı aralığına sahip alüminyum petekleri tercih edebilir. Böylece boruları hiç değiştirmeden petek yenilemesi yapılabilir.
Günümüz petek modellerinin çoğunda alt kısımdan merkezi bağlantı noktaları bulunur. Banyolarda kullanılan havlupan tipi petekler ise genellikle her iki ucunda ayrı bağlantı noktasına sahiptir.
Kalorifer Bağlantı Noktaları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kalorifer tesisatında bağlantı boruları genellikle zeminden veya duvardan çıkartılır. Duvardan çıkan bağlantı, zeminden çıkana göre daha pratik kabul edilir. Çünkü bu şekilde borular zemini temizlemeye engel olmaz ve parke ya da panellerde herhangi bir delik açmaya gerek kalmaz. Alt bağlantılı bir kalorifer peteği seçerken mutlaka bağlantı noktalarının konumuna dikkat etmek gerekir. Bağlantı noktalarının sol, sağ veya merkezi konumda olması, standart D50 aralığı ve besleme bağlantısının hangi tarafta olduğunu kontrol etmelisiniz. Bazı kaloriferlerin her iki yöne de monte edilebilen simetrik yapıda olduğunu unutmayın.
Kalorifer bağlantılarında boruların yerleşimi son derece önemlidir. Borular, kaloriferin ve boru sisteminin hava almasına izin verecek şekilde döşenmelidir. Özellikle yenilenen ısıtma sistemlerinde bu husus oldukça değişkenlik gösterebilir. Genellikle tüm borular değiştirilmez, alışılmadık şekillerde döşenir veya boru çapları ve türleri değiştirilir; böylece yapılacak işlerin kapsamı daraltılmaya çalışılır.
Isıtma sisteminin türü de kritik bir konudur. Sistemler, suyun aşırı ısınması durumunda açık (taşmalı) veya kapalı (basınçlı) genleşme tankı ile güvenlik altına alınabilir.
Açık ve Kapalı Genleşme Tankları: Isıtma Sistemlerinde Tercih ve Özellikler
Açık genleşme tankları, geleneksel ısıtma sistemlerinde yaygın olarak kullanılan bir çözümdür. Özellikle katı yakıtlı kazanlarda hala tercih edilen bir sistemdir. Günümüzde ise doğal gaz kazanları ve ısı pompalarında neredeyse tamamen kapalı genleşme tankları kullanılmaktadır. Yeni nesil doğal gaz kazanlarının çok azı açık sistemlerde çalışabilmektedir.
Genleşme tankının radyatörlere de önemli bir etkisi bulunuyor. Döküm ve alüminyum radyatörler, hem açık hem de kapalı sistemlerde güvenle kullanılabilir. Ancak çelik panel radyatörlerin çoğu üreticisi, ürünlerinin sadece kapalı sistemlerde çalışmasına izin vermektedir. Bazı açık sistemlerde başarıyla kullanılsa da, üretici tavsiyelerine uymadığınız takdirde garanti haklarınızı kaybedebilirsiniz.
Gravite Sisteminde Radyatör Seçimi ve Çalışma Prensibi
Radyatör sistemlerinde önemli bir husus, seçilen radyatörün yerçekimi prensibiyle çalışıp çalışamayacağıdır. Eski bina tesisatlarında yaygın olan yerçekimi sistemi, günümüzde pompalı sistemlerin yerini almış olsa da, bazı durumlarda hala tercih edilmektedir. Elektrik kesintisi durumunda bile çalışabilen bu sistemde, radyatör seçimi kritik önem taşır. Panel radyatörler yerçekimi sistemine uygun değildir, ancak döküm veya alüminyum dilimli radyatörler bu sistemde çalışabilir. Tek şart, standart termostatik vanalar yerine yüksek debili özel termostatik vanalar veya manuel ayar vanalarının kullanılmasıdır. Bu sayede, sistemin doğal sirkülasyonu kesintisiz bir şekilde devam edebilir.